28 Kasım 2010 Pazar

Türkiye'de Yapılandırmacı Yaklaşımı Uygulama Çabaları

         Türkiye'de Yapılandırmacı Yaklaşımı Uygulama Çabaları
         Türkiye de ilköğretimden itibaren program değişikliğine gidilerek, yapı­landırmacı anlayış çerçevesinde öğrencinin sınıfta daha etkin olabilmesi, yaratıcılığını geliştirebilmesi amaçlanmıştır. Bu değişiklik hızlı bir biçimde uygulamaya konularak öğretmen ve yöneticiler eğitimden geçirilmiş, gerekli gereçler sağlanmıştır. Ancak, pilot uygulama sonuçları değerlendirilmeden 2005-2006 eğitim öğretim döneminden itibaren ülke düzeyindeki bütün ilköğretim okullarında uygulanmaya konulmuştur.
Türkiye'deki toplumsal ilişkiler dokusunun yapısı ve kültürel değerler dikkate alındığında, daha çok üstün egemenliğinin söz konusu olduğu, astın üstün emirlerine uyma konumunda olduğu; bunu da isteyerek yerine getir­diği ileri sürülebilir. Bu bağlamda öğretmen hükmedilen bir eğitim süzge­cinden geçmiştir.
Öğrenci de yetiştiği toplumsal yapıdan dolayı her zaman sorgulamadan içselleştirmiş gibi görünmektedir. Çünkü sorgulamak ve kendine özgü bilgi üretmek, çaba ve risk üstlenmeyi gerektirir. Ne yazık ki yıllardır böyle bir anlayıştan uzak yetiştirilen bir öğrenci grubuna, "buyur sorgula ve kendi şemana uygun yeni düşünceler üret" demek kolay bir şey değildir. Zaten ken­di şeması öğretmenin söylediğini sorgulanmadan alma mantığına dayan­maktadır. Ayrıca, gelişmemiş ya da gelişmekte olan toplumlarda, toplumsal yaşantıdan bilginin yerini gelenek ve kültürel değerler aldığından, her bire­yin kendi bilgi ve öğrenme şemasını geliştirmesine ve kendine özgü değer­lendirme yapmasına önem veren öğrenmeyi ön planda tutmak, bazen kesti­rilmeyecek sonuçlar doğurabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder